Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Ferit Edgünün Kaleme aldığı 22 farklı hikayeden oluşan eser. Bu eser Türk edebiyatında modernizmi esas alan eserlerdendir.
Tarih: 2014-09-29 21:00:00 Kategori: Edebiyat
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Çığlık Ferit Edgü Nedir
Bu Yazıda Neler Var:
Alıntı:
Hayır, bağırmadım. Ben bağırmadım. Bağıran ben değilim.
Bağırmam için özel bir neden yoktu. Hiçbir gerek. Hiçbir gerekçe. Ben yalnızca gördüm: Üç kişi bir adamı
sürüklüyordu. Adam ise, onlarla gitmek istemiyordu. Bir ara ellerinden kurtulup kendini yolun kıyısındaki
hendeğe atmayı başardı. Tam o sırada da bir ses duyuldu. Biri bağırdı. Daha doğrusu bir çığlık attı. Bir
erkek sesi de olabilirdi bu, bir kadın sesi de. Çığlığı duydum. Ama ne dediğini duymadım. Gel mi diyordu?
Kaç mı diyordu? Buradayım mı diyordu? Ardında mıyım diyordu? Anlamadım. Bu çığlık üzerine, adamı
zorlayanlar (Bir anda hendeğe atlayıp, adamı karga tulumba edip yola çıkartmışlardı.), bir an durup çevreyi
dinlediler. Demek onlar da duymuştu çığlığı. Ama pek önem vermemiş olmalılar ki, yeniden sürüklemeye
koyuldular adamı.
Seçme Hikaye : Üç Düş Üş
Bir kuşum uçuyorum... Boşlukta süzülmekten duyduğum mutluluktan soluğum tıkanacak gibi.
Uyku ile uyanıklık arasındaki anda ( o ara-bölgede ) kuş değilim. Kuş olmadığımın bilincindeyim. Bir başka deyişle kuş olmadığını bilen, ama bir kuş olan, bir kuş gibi uçabilen, boşlukta süzülen bir yaratığım. ( İnsan ? )
Kuş olmadığını biliyorsun, diyorum kendi kendime. Uçtuğuna aldanma, bir insansın. Gördüğün bir düş. Düşte insan da uçabilir. Ama bir kuş olarak değil, diye yanıtlıyorum kendi kendimi...
Yalnızım yatağımda. Tartışma biter bitmez yeniden uykuya dalıyorum.Yeniden bir boşlukta süzülen bir kuşum. Bir pike yapıyorum. Kanatlarım suya değdi - değecek ( altımda bir göl var ). Bir kanat çırpışıyla yükseliyorum. Soluğum tıkanana değin yükseliyorum. Sonra yeniden bir pike. Pike.... kendini bırakmak demek.
Kanat çırpmadan. Havadan ağır olan bedenin, yer yüzüne doğru süzülüşü. Bu süzülüşte, göl kıyısındaki kamışların arasında bir avcı görüyorum. İki kanat çırpışı... Yeniden havalanıyorum... Ama o ne ?, bir patlama ve göğsümdeki bir acı......
Bağlantı
Dengemi yitiriyorum. Güçsüz kanatlarım çırptıkça dayanılmaz bir acı veriyor. Yükselme çabalarım boşuna. Boşlukta yalpalayarak düşüyorum.”
“Yerden birkaç metre yükseklikte, ağaç gövdeleriyle çalılar arasında, bocalıyorum. Düşme, diyorum kendime. Düşersen bitiktir sonun. Bir köpek gelir ve çıkmamış canını çıkarır.
Düşmemek için çabalıyorum. Havalanmak, yükselmek için acıyla kanat çırptığımda, çok az, çok çok az yükselebiliyorum. Bu arada, içimden bir ses, bana olağanüstü bir kuş olduğumu, canımı verdiğimde (kime vereceğim canımı, köpeğe mi, insana mı?) küllerimden yeni bir kuşun doğacağını söylüyor. Küllerimden… Yeni bir kuş…”
“İkinci düşümde bir avcıyım.
Havada bir kuş. O güne değin görmediğim büyüklükte ve güzellikte. Tavus mu desem, Anka mı? Bilmiyorum. Ne avladım böylesini, ne de avlanmışını gördüm.
Çiftenin namlusu yere çevrili, bir süre uzun bir süre seyrediyorum bu kuşun havada süzülüşünü. Tek başına. Sanki uçuşun tadını çıkarıyor. Sonunda avcılık ağır basıyor. Çiftenin namlusunu, yavaş yavaş, yerden havaya kaldırıyorum. Elimde olmadan (sanki) nişan alıyorum. Ve çekiyorum tetiği.”
“Üçüncü düşümde bir köpek olarak görüyorum kendimi. Bir av köpeği. Sıska, uzun düşünceli, dikkatli, burnu yerde bir av köpeği olarak.
...
Yere, avcının ayakları dibine (eğitim gereği) çöküyorum. Çöker çökmez de bir patlama sesiyle kendime gelip koşmaya başlıyorum. Boşlukta kanat çırpan çaresiz kuşun düşeceğini kestirdiğim yere doğru. Kuş, düşmemek için tüm gücünü kullanıyor. Ama kanat çırpışları güçsüz. Kötü bir avcıya eşlik ettiğimi anlıyorum. Üst üste iki atış ve kuş ölmemiş. Ölecek, ama havada değil. Belli ki ağır yaralı.”
“Uyanıyorum.
Bir avcı
bir kuş
bir köpek olarak
ve ...
Üç Düş / üş / Ferit Edgü
Tarih: 2014-09-29 21:00:00 Kategori: Edebiyat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx